Fatih Projesi ve Kafamdaki Soru İşaretleri

Bu gece Sayın Başbakanımızın meşhur projesi olan Fatih Projesi hakkında görüşlerimi dile getirmek istedim. Fatih Projesini duymuşsunuzdur. Yaklaşık olarak 16 milyon civarında öğrenciye tablet dağıtılacağı yazılıp çizildi. Bir ara üzerinde çalışacak olan işletim sisteminin Windows, IOS, Android gibi farklı farklı haberlerle süslenerek basında sıkça dile getirildiğine şahit olduk.

Az değil tam 16 milyon tablet dağıtılacak. Önümüzdeki yıl devreye girmesi planlanan ve ilk olarak bazı bölgelerde aktif olacak olan projeyi takdirle karşıladığımı söylemek isterim. Öğrencilerin böyle bir teknoloji ile öğrenim hayatlarına zenginlik katılması eğitim ve öğretimde yeni bir çığır açacak.

İlköğretim çağındaki öğrenciler için hedeflenen Fatih projesinde ilk ciddi adımlar atılmaya başlandı. Bugün öğlende son bulacak olan teklif verme süreci ardından pilot bölgeler için tabletler gün yüzüne çıkmaya başlayacak.  Yerli üretim olarak düşünülen Fatih projesindeki tabletler Diyarbakır, Erzurum, Yozgat, Ankara, Balıkesir, Erzincan Kayseri, Rize, Bingöl, Karaman, Samsun, Uşak ve İstanbul da dahil olmak üzere tam 13 ilde öğrenci ve öğretmenlere verilmesi planlanıyor.

Okuduğum kadarı ile teknik özellikler basına yansımış durumda.  16 milyon gibi büyük bir pastadan dünya lideri olan tablet üreticileri elbetteki pay kapmaya çalıştı. İlk etapta 8500 adet yapılacak olan Fatih Projesi tabletleri için Apple’ın da diskalifiye olduğunu söyleyebiliriz. Aslında benim için üzücü bir durum. Tablet piyasasında Apple’dan daha usta bir firma yok…

Şartname’de 3 farklı ürün belirtilmiş  

  • İşletim Sistemi: Android 3.0 (tablet 1 ve 2), Android 2.3.4 (tablet 3)
  • İşlemci: 1 GHz hızında tek çekirdekli veya 800 MHz çift çekirdekli
  • Bellek: 1 GB RAM (tablet 1 ve 2), 512 BM RAM (tablet 3)
  • Depolama: 16 GB
  • Bağlantı: USB ve Micro USB, dahili 802.11 b/g/n (Wi-Fi)
  • Ekran çözünürlüğü: 1280×800 piksel (tablet 1 ve 2), 1280×768 (tablet 3)
  • Pil: 8600 mAh (tablet 2), 3250 mAh (tablet 1), 6000 mAh (tablet 3)
  • Ekran: 10.1 inç (tablet 1 ve 2), 8.9 inç veya 9.5 inç (tablet 3)
  • Diğer: Flash desteği

olarak sıralanan özellikler olması isteniyor. Bu listeye baktığımız zaman işletim sisteminin Android olması, otomatik olarak  Apple firmasını devre dışı bıraktığını görüyoruz.  İhale sonucundan sonra belirtilen özellikteki tabletler 30 Ocak 2012 tarihine kadar pilot bölgelere gönderilecek. Apple’ın işletim sisteminin değiştirilmesi, flash desteğininin kaldırılması, USB desteği yerine konnektör bağlantısı seçilmesi gibi istekleri reddedilmiş durumda.

Şartnameyi ve resmi belgeleri görmediğim için kesin bir yargıda bulunmak istemem ama aşağıdaki gibi bazı noktalar kafama takıldı. Gelelim aklıma takılan soru işaretlerine…

Soru -1

Tabletleri öğrenciler evlerine götürüp, ders çalışacak mı?

Eğer öğrenciler bu cihazları evlerine götürüp ders çalışma imkanına sahip olacaksa ne güzel. Fakat cihazlar için bir güvenlik koruması devreye girmesi gerekiyor. Neden mi? Bu cihazların üzerinde Wifi var ve istedikleri yerden internete bağlanabilecekler? Eğer ki kontrol altında tutulmazsa çocukların eğitimden çok internet dünyasının çöplüklerinde dolaşması muhtemel gözüküyor. Hele ki hepsinin bu cihazlara oyunlar kurarak akşama kadar oyun oynayabileceklerini düşünürsek? Eğitim kısmını ailenin üzerine yüklemek de kolay bir iş değil. Kontrol altında tutmaları da çok zor. Çünkü ailelerin birçoğu internet dünyası ve bu teknolojik cihazlardan bihaber durumda. Ufaklıklar anne ve babalarını “Anne ders çalışıyorum” sözleri ile rahatlıkla kandırarak istedikleri gibi internette takılabileceklerini düşünüyorum.  Okulda bırakılacaksa bu cihazlar eğitim için ayrı bir soru işareti haline gelmez mi?

İçerik filtreleme için muhakkak ki cihazların üzerinde bir yazılım olacağını düşünüyorum. Bu yazılımı alt etmek zor olmalı aksi takdirde istismar edilmesinin büyük bir risk olarak görüyorum.

Soru -2

Tabletleri izleme mekanizması olacak mı?

GPS sistemi aklıma gelen ilk soru oldu. Basında yer alan şartlarda belirtilmemiş. Cihazlara eğer ki bir GPS sistemi entegre edilmeyecekse bu tabletleri izleme gibi bir imkan olmayacak demektir. Peki öğrencilerin bu cihazları kaybetmesi ne gibi bir sonuç doğuracak? Düşünsenize öğrenci geliyor..

“Hocam benim tabletim kayboldu”

Öğretmen bu durumda ne yapabilir? “Oğlum niye kaybettin?” Sözü ile çocukları azarlamasını ya da dövmesini bekleyemeyiz. Çocuğa çıkartıp yedekten bir tablet daha vermesi gerekecek. Aksi takdirde 30-40 kişilik sınıfta 1-2 kişinin tabletsiz ders çalışması pek aklıma yatmadı. Her seferinde bir yedek tablet verilmesinin de pek bir mantığı yok. Bu sefer çocuklar tabletleri evde unutur, bahçede unutur, çöpe atar, başkasına verebilir, hatta çaldırabilir…

Bir şey değil belki devlete 200-300TL gibi bir masrafı vardır. Fakat her sınıfta birkaç kişinin bir sene boyunca bir kaç tablet kaybettiğini, çaldırdığını, ya da bir şekilde kötü niyetle ortadan kaybettiğini hesaba katmak gerekiyor.  Sene sonuna kadar bu rakam kaça çıkar? Bu cihazların akibeti ne olur?

Çaldırdıkları zaman ise (bir çok okulun önünde, sokaklarda serseriler var.  Bu tip kötü niyetli kişiler bu cihazları çocukların ellerinden zorla alabilir.)  Eğer ki bu tabletleri bir şekilde izleme mekanizması yerleştirilmez ise öğrencileri ya birkaç gün sonra tabletsiz bırakırsınız ya da her kaybedene bir cihaz verirsiniz.

Bunun için aklıma ilk gelen çözüm akıllı tahtalar ile senkronize edilmesi oldu. Mesela cihazlar 3 gün içerisinde akıllı tahtalar ile senkronize edilmezlerse otomatik olarak devre dışı kalmalılar…

Elbette böyle bir yazılım ya da güvenlik önlemi olup olmadığını bilmiyorum. Sadece tahmin ediyorum. Bu tarz veya benzer bir koruma yöntemi düşünülmüştür her halde? Bu konuda Musa Savaş’ın görüşlerini de okumanızı tavsiye ederim. Kendisi geçenlerde yazmış olduğu “Tabletler Hakkında Şeytani Düşünceler” yazısında bu konuya değinmişti.

Soru -3

Her kaybedene bir cihaz verilirse sonuçta çok daha büyük sorunlar ortaya çıkmaz mı?

Düşünsenize öğrencinin biri bir tableti kaybett, ya da çaldırdı. Hoca yedek bir tablet verdi. Ardından diğer öğrenciler de bu cihazlar çalındığında “Hocamızda yenisi var” rahatlığı ile hareket etmeyecek mi? Buna karşı ne gibi bir koruma mekanizması geliştirilecek?

Soru -4 

Akıllı tahtalar ile iletişim…

Merak ettiğim bir diğer soru da bu cihazların akıllı tahtalarla iletişimi konusunda. Akıllı tahtalar sayesinde eğitim tamamen dijital ortama aktarılabiliyor. Peki bu cihazlar akıllı tahtalarla iletişim kurmanın dışında tek başlarına ne gibi özelliklere sahip olacaklar. Sınıftan çıkıldığı zaman yani bir nevi akıllı tahtanın iletişim mesafesinden çıktıktan sonra bu cihazlar tamamen özgür mü kalıyor? Yapılan açıklamalardan bir tanesi de Fatih Projesi kapsamında öğrencilerin zararlı içeriklerden korunması için bir internet omurgası oluşturulacağıydı.  Bu internet omurgası içerisinde cihazlar akıllı tahtalar ile iletişim sağlayabiliyor.  Hatırlarsanız akıllı tahtaların ihalesi de bir süre önce yapılmıştı. Vestel firması ihaleyi alarak akıllı tahtalarının üretimini yapacağı belirtildi.

Bu tahtaların ve okullardaki kontrol altında tutulan internet bağlantıları dışında umarım ki bir şekilde öğrenciler bu cihazları evlerindeki, kafelerdeki, alışveriş mağazalarındaki internet bağlantıları yolu ile zararlı içeriklere ulaşmaları engellenir. Aksi takdirde cihazları biraz kafası çalışan çocuklar istedikleri gibi kullanabilir 🙂

Soru -5 

Cihazlar kırılır, zarar görürse?

Bu cihazların 70-80 cm yükseklikten yere düştüğünü varsayıyorum. Hele ki cam kısımlarının üzerine düşerlerse kesinlikle zarar görecekleri ortada. Öğrencileri kendimiz gibi düşünmeyelim, bizler yine de dikkatli kullanırız fakat bu çocukların büyük bir kısmı hayatında tablet görmemiş çocuklar. Tabletleri nasıl korumaları gerekiyor bilmeyecekler. (Ön bir eğitim verilmesi bile gerekebilir, sadece düşünüyorum…) Doğal olarak camlarının üzerine tükenmez kalem, toka gibi cisimlerle dokunacaklar, sıradan aşağıya düşürecekler, kavga ederken arkadaşını itecek ve tablet elinden yere düşecek…

Soru -2 ‘ye geri döndük. Bu cihazların uğrayacakları hasarlar sonucunda öğrenciler eğitimlerinden geri kalmayacak her halde? Eğer ki bu cihazlar zarar görürse en azından 1 hafta gibi bir süre serviste kalmaları gerekecek. Bu süreç içerisinde öğretmenler “Al çocuğum canın sağ olsun sana yedek tablet vereyim” şeklinde bir eğitim yapacaklarını pek düşünmüyorum. Her kırılana, kaybolana ve çalınana “Al yenisi var” demek çok zor. Her sınıfta 30 öğrenci varsa X2 kadar tablet dağıtılması hatta birçok noktada X3 kadar tablet dağıtılması gerekir ki… Bu da pek mantıklı olmayacaktır. Diğer bir yandan Ailelere de bu kırılan, bozulan cihazların telafisi için sorumluluk verilebilir. Yine de Diyarbakır gibi şehirlerimizdeki maddi durumlar göz önüne alınırsa Ailelere çocuklarının bozdukları cihazlar için telafi (ücret ödenmesi) istemek pek aklıma yatmıyor.

Soru -6,7,8,9….

Sıkı bir teknik destek mekanizması olması yanında öğrencilere bu konuda bilgi verilmesi gerektiğini de düşünüyorum. Tabi arıza yapan, bozulan, kırılan cihazları bir şekilde telafi etmek zor olacak…  İlk başta belki 8bin tablet dağıtılacak fakat ileri ki tarihlerde bu rakam 8-10 milyonu bulursa teknik destek ürkütücü boyutlara gelebilir. Devletimiz elbette bu işin altından kalkar. Fakat teknik servis firmasının işinin zor olacağı ortada. Bunun gibi birçok soru aklıma geliyor. Fatih Projesi internet sayfasında ise 4-5 farklı soru konularak cevap verilmeye çalışılmış. Ayrıca proje hakkında detaylı bilgiler de verilmekte. Bu bilgiler arasında sistemlerin Antivirüs, IPS, Firewall gibi cihazlarla da korunacağı belirtilmiş.

Sanırım kullanıcılar için yani öğrenciler için Android marketin tamamının açılmaması da gerekiyor. Aksi takdirde Android markette yüzlerce zararlı içerik ve yazılım olduğunu göz önünde bulundurmak gerekecek. İşletim sisteminin bu konuda Fatih projesine katacaklarından çok verebileceği zararlar da göz önüne alınmıştır diye düşünüyorum.

Sonuç olarak müthiş bir projeye adım atılmakta olduğunu düşünüyorum. Hem ülkemiz için hem de gençler için yepyeni bir dönem başlıyor.  Proje adını aldığı Fatih gibi zor işlerin altından kalkması gerekiyor. Belki İstanbul’u yeniden fetih etmeyecekler fakat daha zoru tüm Türkiye’yi feth etmek zorunda kalacaklar.

Önlerinde zararlı yazılımlar, kötü niyetli kişiler, teknik servis problemleri, arızalı ürünlerin kısa sürede telafi edilmesi, öğrencilerin yaramazlıkları, hırsızlıklar, bilinçsiz aileler, zeki çocukların cihazların içine ROM atmaları, bir şekilde kurulacak olan network’e dışarıdan müdahale etmek isteyenler ve daha birçok zorlu yol var.  Umarım Fatih gibi, Fatih Projesi de başarılı olur ve ülkemizde yeni bir eğitim devri, yepyeni bir çağ ortaya çıkar.

Not: Görseller Fatih Projesi resmi sayfasından alınmıştır. http://fatihprojesi.meb.gov.tr/tr

Devamı Proje başladı: Dijital Eğitim, Fatih Projesi Başladı!

“Fatih Projesi ve Kafamdaki Soru İşaretleri” üzerine 20 yorum

  1. Güzel bir yazı olmuş Hamza abi. Cihazların takibi konusunda ciddi bir altyapı oluşturulması şart bence. 16 milyon gibi sayıdan bahsedilince takip konusunda verilecek zaaflar büyük tahribatlara yol açabilir.

    Teknik destek konusunda ise çok şüpheliyim işlerinde doğru yürüyeceğinden. Tahminimce teknik destek olayı markaların garanti servisleri mantığıyla aynı olacak. Yani bu cihazların bakımını üstlenen firmanın birkaç büyük şehirde merkezi olacak ver arızalı ürünler garanti usulü bu merkezlere gönderilecek gibi. Eğer böyle olursa büyük bir sıkıntı doğacağıda ortada. Öğrenciler 30 gün belki daha fazla tabletsiz kalabilirler.

    Yanıtla
  2. Hamza hocam güvenilir bir kaynaktan aldığım bilgiler ile kafandaki soru işaretlerini biraz azaltıyım, tabletler dışarıdan program ve oyun kurmaya kapalı olarak gelecek.Androide uygulanan yazılım vasıtasıyla sadece Milli eğitime bağlı sistemlere giriş yapabilecek.İnternet siteleri ile doğrudan bir bağlantı olmayacak.

    Yanıtla
  3. @ufuk
    İyiymiş, sağ olasın bilgi için peki en çok merak ettiğim ROM yükleme engeli olup olmayacağı yoksa yarın öbür gün Kadıköy Yazıcıoğlu’nda bu işi yapmaya başlarlar..

    Yanıtla
  4. Rom konusunda Kindle benzeri bir yöntem izlenebilir. Rom kısıtlaması ile özellikleri kısıtlanabilir. Rom değiştirmeyi önlemek için nand sistemini kitleme yoluna gidebilirler. Kırılma mutlaka yapılacaktır. Bunun engellenebileceğini zannetmiyorum. Yazılımı değiştirme konusunda ciddi bir koruma sistemi hayal edemiyorum maalesef.

    Yanıtla
  5. Bende sizin gibi tüm engellemelere rağmen bu aletler kolaylıkla kırılacaktır diyorum.Koskoca sony ps3’e engel olamadı, kaldı ki tablet 🙂

    Yanıtla
  6. Kırılmaması için dışı özel kırılmaz kılıf lazım.
    Bakınız http://shop.g-form.com/products/ipad-extreme-sleeve

    Bence tabletlerin ilk yıl için eve gitmemesi lazım. Derste çıkarılıp derste kullanılıp dolaba kaldırılmalı. Bir yardımcı araç gibi kullanılmalı. Ama sürekli değil bu söylediğim, ilk 1 sene. Bu arada öğrenciler tabletlerin değerli olduğu duygusunu alır. Her an ellerinde olmadığından kıymete biner. Özen gösterilir. Sonraki sene evlere de gönderilir. Böylece ilk sene bir çok sorun aynı anda yaşanmaz karmaşa azalır.

    İlk sene öğretmenler tabletle ders yapmaya alışır. Öğrenci tablete alışır.

    “Tabletim evde kaldı, kırıldı, çalındı” vakaları bir sonraki yıla bırakılınca daha yumuşak geçiş yapılır.

    Dilerim MEB’den birileri hem bu yazıyı hem yorum yapan bizlerin fikirlerini de okuyordur.

    BEN DE ŞUNLARI MERAK EDİYORUM.

    * Adobe firması Flash’ın mobil cihazlardan desteğini çekeceğini açıklamışken artık Flash’ın bitmesi an meselesiyken, öğretim materyalllerinin özellikle animasyon ve etkileşim içeren BET uygulamalarının HTML5 ile hazırlanması da eğitim materyali hazırlanması için öngörüldü mü? Çünkü tablete Flash zorunluluğu getirilmiş. Üreten firma işin ucunu bırakmışken hangi Flash ve neden buna yatırım yapılıyor.

    * Tabletlerin arkasında “Bu tablet T.C demirbaşıdır. Satılması ve alınması suçtur.” ibaresi kazınmış ve silinemeyecek şekilde yer alacak mı?

    * Tabletler üzerinden bağlanılıp o sınıfta ne yapıldığı dinlenebilecek mi? Gizliden mi yapılacak, hiç yapılmayacak mı, yapılmayacak denip gizli mi yapılacak? 🙂

    * Öğrencinin tabletteki tüm okudukları, yazdıkları, tüm yaptıkları loglanacak mı? Aşırı şüphecilik mi dersiniz? Yapılmasa şaşarım derim.

    * Tabletleri şarj etmek için sınıflarda yeterli sayıda priz var mı? Her tablet prize bağlıyken oluşan kablo ve elektrik tehlikesinde çocukların hareketi dokunması tableti şarja takıp çıkarması için bir prosedür düşünülmüş mü?

    Yanıtla
  7. Açıkcası ben o cihazların okul sınırları dışına çıkartılabileceğini hiç düşünmüyorum. Aksi takdirde takibinin yapılması imkansız olur. Zaten amaç öğrenci ile teknolojiyi buluşturmak ise, bu zaten uygulamalı ve güvenli bir şekilde okul süreresi zarfında yapılmış olur.

    Yanıtla
  8. Sağ olun arkadaşlar. Cidden kılıf süper 🙂

    Bir de Apple’ın ihaleye alınmaması için bir komplo teorisi var ama bilemedim yetkililer tarafından bu kadar detaylı düşünülmüş olabilir mi?
    Steve Jobs’un Ermeni asıllı olması ve hatta Ermeni diasporasının güçlü bir üyesi ve destekçisi olduğu şeklinde iddialar var.
    Mesela şu yazı: http://www.turizmhaberleri.com/KoseYazisi.asp?ID=1678

    Yanıtla
  9. Erdoğan’a karşı hep önyargılıydım, daha doğrusu karşıydım; ama bu proje beni benden aldı. Alkış…
    Keşke dediğim şeylerden biri gerçekleşmek üzere. Sırada rehberlik ve psikolog/psikiyatların işbirliği içinde gençler için çalışması, evlenebilmek için ruh sağlığı testi ve anne-babalara ebeveynlik eğitimi var.
    Hakkaten de 21 Aralık 2012 maya takvimi sonuna-kıyamete yaklaştıkça; kıyama erme, uyanma, aydınlanma, birlik bilincine ulaşmaya doğru gidiliyor.

    Yanıtla
  10. Apple’ın ihaleye alınmamasına sevindim. Çünkü yazılımı büyük sıkıntı(geliştirilebilirilik açısından), standartlara uygunluk sorunu var, örneğin akıllı tahta gibi bir sistemle çalışmayacaktır büyük ihtimal akıllı tahtayı da apple üretmediği sürece. Ayrıca apple ürünlerinin içinde neler döndüğü belli değil.

    Yanıtla
  11. Şahsen ben bu işe pek olumlu bakamıyorum:

    1) bu çapta bir değişim ve geçiş çok çok zor, sadece bu tabletlerin tedariki takibi desteği bile büyük iş, kaldı ki kimse içerikten sistemden bahsetmiyor.
    2) pedagojik açıdan faydalı iyi bir gelişme olduğunu düşünmüyorum, bu zaten olmayan yazmayı çizmeyi körleştirecek, öğrenciyi tamamen tembelleştirecek, arada üretim hatası olarak çıkan 3-5 gayretli öğrenciyi de eleyecek bir sistem. her kolaylık her hız faydalı değildir, sindire sindire yaza yaza okuya okuya öğrenilir ömür boyu kalır. Bu eğitimle bilgi o tabletin içinde kalır.

    ehliyet için lise mezunu veya üniv. mezunu gerekliliğinin sorunların çözümü olacağını düşünen bir ülke, iyi eğitimi de tabletde görüyor olay bu kadar basit bence..

    Yanıtla
  12. Bende bu projeye olumlu bakmak istiyorum ama olmuyor. Proje gerçekten güzel ancak bunu tam anlamıyla uygulamak imkansız. Hadi uyguladık diyelim bu durumda da Tuğrul Hocama katılıyorum, öğrenciler yaparak yaşayarak öğreniyorlar. Tablet uygulamalarıyla öğretim ne kadar iyi ve kalıcı olur bu da başka bir tartışma konusu. Ben yararlı olmayacağını düşünüyorum. Eğitim-öğretimde önemli olan teknolojik araçlar değil, kendini geliştiren tecrübeli öğretmenlerdir.

    Yanıtla
  13. Bu makalede yazdığınız bir çok sorunun cevabı aslında şartnamede var. şartname haber sitelerinde vardı. güvenlik tedbirleri, sadece akıllı tahta ile entegrasyon, özel kılıfı, virüs koruması vs. İhaleyi alan kurumda belli oldu gibi. General mobile.. hepsi bilgi amaçlıdır söylediklerimin. art niyetim yok:)

    Yanıtla
  14. tava kanal rakabin pilizler kablolar butn islerı blıyom çalsmak ıstıyom suan ızmıte körfez fen lisesindeyım çıkcam ordan almak ısteyn 0bnm numaram ekıpde vr saglam

    Yanıtla
  15. Ya isteyen romda atar root ta çok zor bi işlem değil zaten robot yada ROM atmak zaten akılı öğrenci bu aleti oyun oynamak için deil ders çalışmak için kullanır

    Yanıtla

Yorum yapın