Kişisel Verileriniz IT Uzmanına Namahrem mi?

Bilgisayarınızı kardeşiniz, anneniz ya da 3. şahıslar kurcalamak istediğinde ne yaparsınız? İlk tepkiniz her halde “bi dakka” demek olur. Sonrasında düşünmeye başlarsınız değil mi?
Ya cep telefonunuz? Başka biri cep telefonunuzu ver bir kurcalayayım dese ne düşünürsünüz? Mesajlarım? Fotoğraflarım..?
Özel fotoğraflarım vardı. Özel notlarım vardı. Ödevlerim vardı. İş planım vardı. Sevgilimin fotoğrafları var…
Oramı buramı çekmiştim can sıkıntısından…
Eğer bilgisayarınızı ya da telefonunuzu kurcalayacak kişi anneniz, babanız, kardeşiniz ya da kankanız ise pek bir sorun olmayabilir. Tabi ne kadar mahrem fotoğraf ya da videolarınız varsa, ona göre mahremiyetin dozu da artabiliyor…
- Kimilerinin Skype konuşmaları…
- Kimilerinin özel dosyaları…
- Kimilerinin özel SMS mesajları…
- Kimilerinin Whatsapp konuşmaları…
- Kimilerinin sevgilisiyle olan resimleri…
Yine de kim olursa olsun 3. şahıslara karşı bu mahremiyet değerimiz ciddi derecede tavan yapar!
Tanımadığınız birinin telefonunuzu kurcalaması ise kolay kolay izin vermeyeceğiniz bir durumdur. Sevgilimin fotoğraflarını görmesinler, aşkımla özel anlarımız var, tut ki çıplak fotoğraflar var, hadi geçtim gizli platonik bir aşkım var onunla ilgili şiirlerim, SMS mesajlarım?
İş bilgisayarı değil ki bu, kişisel bilgisayar!
Kişisel bilgisayar olduğu zaman 3. şahıslara kolay kolay bilgisayarımızı emanet etmeyiz. Ya da telefonumuzu… İçerideki bilginin mahremiyeti az dahi olsa, üçüncü şahıslar dokunduğu zaman kiminde irkiliriz, kiminde bir dakika sözlerimiz, kiminde yok oraya girme, hop telefonumu geri ver… gibi laflarla ve düşüncelerle tepkilerimiz olur.
Peki bilgisayarınızı doktoruna yani IT uzmanına götürdüğünüz zaman ne düşünüyorsunuz? Aynı pisikolojiyle mi bakıyorsunuz?
Aman diyeyim!
Hiç biri bilgisayarınızı açmadan önce “hekim apollon aesculapions, hygia panacea ve bütün tanrı ve tanrıçalar adına. and içerim…” şeklinde yemin etmiyor.
Emin olun onlar da birer doktor! Fakat Hipokrat yemini olmayan birer doktor!
- Kiminin elinde neşter yerine yıldız uçlu tornavida vardır.
- Kiminin elinde kalın reçeteler yerine Readme.txt dosyaları vardır.
- Kimin elinde kalem yerine Format CD‘si vardır.
Elbette ki kime güvenebileceğimizi seçmek zor bir durumdur. Elbette ki doktora giderken “kadın doktor” seçebiliyoruz. (param var özel kadın doktora giderim…) Elbette ki bilgisayarcıya giderken de (kaç paraysa verelim servise götürelim) istediğimizi seçebiliyoruz.
Fakat unuttuğumuz bir nokta var!
Kişisel mahremiyet!
- Skype şifreleriniz
- Gmail şifreleriniz
- E-posta şifreleriniz
- Fotoğraflarınız
- Videolarınız
- Yazışmalarınız
- Arşivleriniz…
Adamın hipokrat yemini bile yok. Ya verilerinizi çalarsa?
Resmi bir bilgisayar servisine, ya da garantili bilgisayarı orijinal servisine götürürken bile düşünmüyoruz. Bilgisayarı açacak olan kişi verilerinizi kopyalar mı?
Servise götürdüğünüzde size ilk sorulan soru şudur!
Bios şifreniz?
Windows şifreniz?
Ben şifrenizi istesem “sanane lan benim şifremden” dersiniz değil mi? Peki ya bilgisayarcı istediği zaman?
Çatır çatır, sormadan, değiştirmeden, içerideki bilgileri düşünmeden tamircinin eline tutturuyoruz. Köşe başındaki İnternet kafeci arkadaşa da götürüyoruz, resmi bilmem ne markanın servisine de…
Bugün sizlere bu konuyu açmak istedim. Bildiğiniz bir Hipokrat yemini gibi bilgisayarcı yemini var mı? Olsa sizce ne kadar etkili olur?
Hadi onu bunu geçtim…
Artık Akıllı Telefonlarımız Var!
- Özel sms mesajlarımız
- Twitter hesaplarımız
- Facebook hesaplarımız
- Özel fotoğraflarımız
- Özel videolarımız
- Özel bilgilerimiz
- Sevgilimizin cep numarası
- …
Hiç telefonunuzu servise ya da tamirciye götürdüğünüzde düşünüyor musunuz? Bu bilgilere ne oluyor? Kopyalabilir mi? Okunabilir mi?
Peki arıza olursa ne yapacağız? Format atıp bilgisayarımızı kurduğunda içine bir trojan gömdüyse ve sizin dizüstü bilgisayarınızdaki kamerayı sürekli açıp, görüntülerinizi kayıt ediyorsa?
Sevgilinizin bilgisayarını 7/24 izleyen, kamerasını ve mikrofonunu kayıt eden bir bilgisayarcısı varsa?
Sevgilinizin fotoğraflarını alıp, İnternette paylaşan bir bilgisayarcıya teslim ettiyseniz? Onu da geçtim en basitinden akıllı telefonunuzu uzaktan kontrol ediyorsa?
Enteresan bir noktaya değineyim, İnternet’te tanıştığım bir bilgisayar uzmanının bana Gtalk üzerinden yazdığı son cümle… “Hacı müşterilerden kopyaladığım 4TB fotoğraf, yazı ve video arşivi var bende”
Gece gece milletin aklını bulandırdım…
Gelin biz bu tartışmayı, bu düşünceyi, bu paranoyaklığımı tatlıya bağlayalım…
Bilgisayarcıya namahrem olmaz!
Yoksa olur mu? Yoksa benim özel bilgim yok ki, olanı da salla gitsin mi diyorsunuz?
BU YAZIYA YAPILAN YORUMLAR