Periscope üzerinde Pijamalı Gazeteciler mi? Yoksa…

İnternet dünyası teknoloji ile birlikte gelişmeye devam ederken, bizler son birkaç yıldır İnternet dünyasındaki haberciliği, bloggerları ve sosyal ağlarla birlikte yükselen “içeriğin kullanıcılar tarafından oluşturulması” noktasını konuşuyoruz.

Elbette ki Twitter ve diğer sosyal ağlarla birlikte İnternet haber siteleri yıllardır karşımıza…

Pijamalı gazeteciler tanımını ilk olarak Mehmet Barlas‘tan 2005 yılında duymuştum! İşte tam o dönemlerde ben de blog yazmaya yeni başlayanlardan biriydim…

Pijamalı Gazeteciler…

Bu cümle, İnternet haber siteleri ve bloglar için zamana ve mekana bağlı olmadan haber hazırlayan kişilere söylenen bir tanımdı.

İnternet dünyasına herhangi bir mekandan bağlanıp, herhangi bir platform için, herhangi bir saate, herhangi bir bilgisayar üzerinden İnternet için içerik üretebiliyoruz. İşte bu noktada… Haber üretebiliyorsanız, pijamalı gazetecilik tanımı size uyuyor demektir.

Bu tanım beni çok heyecanlandırıyor. 

Yıllardır da bu heyecan içimde ve aynı şekilde devam ediyor. Bilemiyorum belki biz blogger ahalisi bu tanıma azıcık da olsa uyuyoruz?

Ancak asıl pijamalı gazetecilik, teknolojinin getirdiği nimetlerle gelişiyor…

Londra bir saldırı gerçeklemiş ve “Yurttaş Gazeteciler”i (Citizen Journalists) ortaya çıkarmıştı. Olaya tanık olan ve  olayı anlık olarak fotoğraflayan “halk” fotoğrafları İnternet haber sitelerine ve bloglara göndermişti.

Sonrasında da haberler yapılmıştı…

Bu tanımdan sonra, Blogger kavramı daha da popüler bir hale geldi.

İnternet Gazeteciliği tanımı, Blogger’lar üzerinde de güçlü bir durumdaydı. Çektikleri yüksek çözünürlükteki fotoğraflar, teknoloji sayesinde anlık olarak bloglarına aktarılması, tek bir “Yayınla” butonuna basarak on binlerce insanın önüne bir haberlerin servis edilmesi, müthiş bir heyecan yaratıyordu.

Hatta ABC ve BBC olmak üzere İnternet siteleri bloggerler için haber havuzları oluşturmuşlardı. Çekilen fotoğraflar bu havuzlarda biriktiriliyor ve bu havuzdan alınan fotoğraflar haberlere konu oluyordu.

Gelelim Periscope dünyasına…

Büyük bir heyecanla beklediğimiz Periscope geçtiğimiz hafta Android cihazlar için de markette yerini aldı. Hatta büyük bir hızla yüklenmeye ve kullanılmaya başlandı bile…

[kirmizi]Periscope’u ilk duyduğum zaman“Yurttaş Gazeteciliği” ve “Pijamalı Gazeteciler” tanımları aklıma gelmişti…[/kirmizi]

Neden mi? 

Mehmet Barlas’ın 2005 yılında anlattığı o yurttaş gazeteciliği, halkın anlık olarak olayları fotoğraflaması ve İnternet dünyasına sunması ile başlamıştı.

Şimdilerde ise video var!

[sari]Periscope sayesinde anlık olarak video çekip bir olayı, bir durumu veya haber olabilecek bir şeyi İnternet dünyasında anlık olarak canlı yayına alabiliyoruz.[/sari]

Üstelik akıllı telefonumuzun Periscope uygulamasındaki yayınla butonuna basmak kadar kolay!

Bu uygulama sayesinde bir olayı anlık olarak İnternet dünyasına açabilir, milyonlarca insanın bu olayı canlı olarak seyredebilmesine olanak sağlayabilirsiniz. Twitter hesabınızla bütünleştiği için, yüz binlerce hatta milyonlarca insana ulaşmak da artık çok kolay bir hale geldi…

Ancak Periscope teknolojinin biraz gerisinde kalmadı mı? 

İlk test yayınımı yaptığımda hayal kırıklığı yaşadığımı itiraf etmeliyim.

  • İyi bir İnternet bağlantım (20Mbit) var.
  • İyi bir akıllı telefonum (LG G4) var.
  • İyi bir kamerası (16 MP) var.

İyi de bir yayın olur değil mi? 

Değil, maalesef!

Öncelikle görüntü kalitesi iğrenç…

Neden mi? Hani Türkiye için bir nebze derim de 2-3 Mbit upload ile maalesef ki kaliteli bir yayın yapmak zordur. Ancak, dünyayı özellikle de Avrupayı göz önüne alırsak, görüntü kalitesi biraz canımı sıktı. Kim bilir belki de İnternet bağlantım kötüydü ve kaliteyi uygulama otomatik olarak düşürdü?

Yorumlar…

Yayına sağ olsun 14-16 arkadaş bağlandı. Çatır çatır yorum da yaptılar, amma ve lakin yorumları okuyamıyorsun bile, çatır çatır geçip gidiyor! Öyle herkes de yayına yorum da yapamıyor! Limit var limit…

Yayın tekrarı sınırlı… 

Sanıyorum ki bir süre sonra siliyorlar videoları! O zaman ne manası kaldı? İnsan bir an yüklediği videonun orada kalacağını düşünüyor… Bir kaç hafta kalaydı iyiydi be?

Limitler, sorunlar, can sıkılmaları…

Sanıyorum ki bu sorunların aslında onlar da farkında! Özellikle de arayüzün geliştirilmesi gerekiyor. Ancak ilk versiyon bu şekilde karşımıza çıktı. İyi güzel de bir de yatırım yapmak lazım. Sonuçta video stream pahalı bir şey! Koskoca Youtube’a bakın, öyle büyük bir platform bile zarar edebiliyorken, stream yapmak, yüz binlerce kullanıcıyı bir sistemle Live olarak İnternet’e aktarmak kolay iş değil..

Ben Periscope ile hayal kırıklığına uğrasam da, Periscope ve benzeri sistemlerin yurttaş gazeteciliğine öncü olabileceğini ve bir adım daha öteye götüreceğini düşünüyorum.

Basit, kolay ve hızlı bir şekilde…

[kirmizi]Umarım başarılı olurlar… Gerçi ben bu uygulamayı yapmış olsaydım ve piyasaya çıksaydım. Şu hali ile sanırım yerden yere vururlardı… O da ayrı bir tartışma konusu…[/kirmizi]

Sonuç olarak Periscope fikir olarak güzel! Twitter ile bütünleşmesi harika! Ancak daha yolun başındalar, hem de çok başında… Uygulamanın bayağı bir geliştirilmesi gerekiyor…

Ustream Hangouts ve diğer alternatif canlı yayın uygulamaları daha iyi bir durumda! En azından videoları silmiyorlar 🙂

Ben Periscopu’a bu bakış açısından daldım. Başka bir bakış açısından okumak isterseniz Simto’nun Periscope yazısına bir göz atın derim.

Ha! Unutmadan…

Bir de biz Türklere iki çift lafım olacak…

Türkler dışında bu platform nasıl kullanılıyor hiç bakmadım. O noktada bir yorum yapmam yanlış olur. Ancak biz bu işin şimdiden cıvığını çıkarmış durumdayız!

Hele ki yayını yapan biz kız ise…

Ha! İşte o noktada ne demek istediğimi anlarsınız! Resmen Chatroulette’a dönüyor iş!  Ulan ne bekliyorsunuz hatun göğüslerini açıp, size canlı olarak Periscope üzerinde kendini mi sunacak? Ne bekliyorsun arkadaş?

Yaşın kaç, neredensin? Derken muhabbet direk olarak sekse kayıyor… Arkadaşım kız açmış bir şeyler söylüyor işte! İlgini çekerse dinle, çekmezse kapat git… 

Başlıkta da söylediğim gibi Periscope Üzerinde Pijamalı Gazeteciler mi? Yoksa pijamalı sapıklar mı?

Not: Görsel ne alaka diyen olursa Periskop, bir nevi optik dürbündür!

“Periscope üzerinde Pijamalı Gazeteciler mi? Yoksa…” üzerine bir yorum

Ufuk Canlı için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et