Blogger Dünyası Artık Yazmıyor-2
Aklıma gelen en büyük soru blog dünyasının neden yazmadığı. Önceki yazımda siz değerli okuyucularıma Blogger dünyasının artık eskisi kadar yazmadığını anlatmıştım. Düzenli yada düzensiz yazmaktan bahsetmiyorum. Yazmaya devam etmek bu istikrarı sürdürmek en büyük sıkıntı.
Sosyal Medya’nın en büyük ayaklarından biri olan bloglar malesef ki son 3 aydır eskisi kadar sık yazmıyor. Yaptığım araştırmada takip ettiğim 100 kadar blog malesef ki geçen seneye nazaran düşüşe geçmiş durumda. Yazı yazmaktaki bu düşüş alexa verilerinden tutunda ziyaretçi istatistiklerine kadar etkilemeye başladı. Büyük bir çoğunluk ise aylık 20-30 civarında yazı yazarken malesef ki 1-5 arasına kadar düşmüş vaziyette.
Büyük bir düşüş…
Bu düşüşün arkasında birçok etken olabilir. Fakat 20-30 aylık yazı sayısının 1-5 gibi bir rakama düşmesi malesef ki yazmadığımızın bir göstergesi haline geliyor.
Bu büyük düşüş arkasında ki nedenler…
1. Mikro bloglar
2. Sosyal Ağlarda geçirilen süre ve paylaşımlar
3. Karşılık görememek
4. Maddi beklenti
5. Teknolojinin bizi yönlendirmesi
Mikro blog yazmak. Sanırım en büyük etkenlerden bir tanesi. Özelliklede blog yazanların artık paylaşımlarını blog yerine Sosyal ağlara taşıması. Blog’da bir yazı yazdığınız zaman bunun dönüşünü hemen alamayabilirsiniz. Bu dönüş ziyaretçi, e-mail, yapılan yorum gibi karşımıza gelebilmekte. Malesef ki bir hevesle başlanan blog yazma kültürüne büyük bir darbe vurduğu ortada. En büyük avantajı birkaç kelime ile yazdığınız bir feed bir anda yüzlerce hatta binlerce insana ulaşabiliyor. Tepkileri ve yorumları anında alabilmektesiniz. Örnek Twitter :)
Sosyal Ağlar bölümüne baktığımız zaman arkadaş edinme, video, müzik paylaşımlar, aktiviteler gibi birçok şekilde karşımıza geliyor. Takipçi ile birebir iletişime geçilen sosyal ağlar artık olmazsa olmazlarımız haline geldiler. Bu da blog yazmanın önüne geçen en büyük etkenlerden birisi. Artık blogda paylaşmıyor Sosyal Ağlara yöneliyoruz.
İnsan birşeyler yazdığında karşılığında tepki de olsa birşeyler görmek ister, birilerinin onu okuduğunu, izlediğini takir ettiğini bilmesi yazmanın insanlarla birşeyler paylaşmanın sevincini yaşatıyor. Blog yazarken bu tepkiyi göremeye bilirsiniz, sizi takdir eden kullanıcılar mail atıp “Ya çok güzel yazmışsın” diyene kadar bilmezsiniz. Blog yazarken eğer karşılık bekliyorsanız böyle bir bakış açısı ile blog yazmaya başladıysanız malesef ki bir süre sonra blog yazmayı bırakabilirsiniz. Karşılık maddi yada manevi olarak gelebilse de blog yazarına uzun bir süre sonra bir teşekkür e-maili ile yada bir yorum ile gelecektir. Fakat diğer bir yandan Sosyal Ağlarda yazanlar markalardan, kişilerden, takipçilerinizden anında bir şekilde gelebilir ve karşılığını alabilirsiniz. Blogunuzda yazarken birilerinin sizi okuduğunu ancak ve ancak 1 ay sonra sadece istatistiki olarak görebilmektesiniz.
Blog yazmak zordur, blog yazmak emek ister, blog yazmak karşılıksızdır, blog yazmak maddi birşey kazandırmayabilir…
Blog yazarı bunları göze almadıysa bir hevesle başladıysa muhakkak ki bir süre sonra bu işi bırakabilir…
Blog yazarken maddi gelir elde etmeyi geçtim bir sponsor bile bulmak zor iştir…
Blog yazmak paylaşmaktır, karşılıksız paylaşmaktır.
Blog yazmak insanlara dünyaya tepkini, sözlerini, duygularını anlatmaktır.
Blog yazmak bir araçtır… Çok güçlü alternatifleri olan blog yazmayı sanırım birçok kişi sosyal ağlara ve mikro bloglara tercih etmeye başladı.
Bu tabloya göre..
Bu tabloya baktığımda blog yazarlarının 2011 sonunda şekilde de görebileceğiniz gibi pastanın küçücük bir dilimi olacak… Belki de 2012 ile gelişen teknoloji insanları blog yazmanın yerine sosyal ağlara itecek… Sanırım sosyal medyanın, sosyal ağların gücü blogger piyasasını etkilemeye devam edecek. Sonuç olarak pek az blogger kalacak. Bu bloglar belkide geleceğin internet dünyasında söz sahibi olacak?
Yada yeni bir blog rüzgarı esip herkes eskisi gibi yazacak…
Belki de yeni bir teknoloji gelecek aynen forumların bir anda büyüyüp paylaması ve sönmesi gibi bloglar patladı, şimdi de sönecek..
BU YAZIYA YAPILAN YORUMLAR