Google+ Plus Deneyimlerim

Merhaba arkadaşlar,  bugün siz değerli okuyucularıma Google+ servisinden bahsetmek istiyorum. Birkaç gündür kullanıyorum ve hoşuma gitti. Hem rahat hem kolay hem de birçok özelliği ile rakiplerine göz dağır veren bir servis haline gelmiş durumda.  Google birkaç kez Sosyal Ağ işine girdi. Maalesef ki önceki denemelerinde pek de başarılı olamadığını gördük.

Bunun üzerine iyi bir atak yapmak için Google’dan yeni hamle görüyoruz. Yeni servisi Google Plus ile her zamanki gibi biz kullanıcıların dikkatlerini çekmeyi başardı. Google bu sefer olacak diye içimizden geçirirken bir yandan da Google + davetiyesi almak için etrafımıza sorup soruşturmaya başladık.

Birkaç gün önce benim Google Plus servisim aktif oldu.  Google Plus aktif olur olmaz sisteme dahil oldum ve şuan sistemimde 700’den fazla kullanıcı eklenmiş durumda. Davetiye arayanlara da sürekli göndermekteyim. İlk başlarda servis kullanıcıların aşırı ilgisine karşın aksamalar ve yoğunluklar yaşasa da şuan itibari ile canavar gibi çalışıyor.

Gelelim Google Plus deneyimlerime…

Google Plus’ı açtığınızda karşımıza Friendfeed gibi bir ana feed ekranı geliyor. Bu kısımda anlık olarak paylaşımlarımızı girebilmekteyiz.  Fotoğraf ve videoları destekleyen bu alanda eklediğimiz paylaşımları oynatabilmekte ve görüntüleyebilmekte.  Hatta bu ekran üzerinde klavye kısa yolları da mevcut.

Ör: Klavyeden “j” harfine basarsanız yukarı,  “k” harfine basarsanız sayfayı aşağı kaydırmakta.

Paylaşım alanında ise aynen Gmail içerisinde Gtalk’da olduğu gibi kalın, italik gibi yazı biçimleri kullanabiliyoruz.  Gtalk’ta olduğu gibi “*”, “_” ve “-” karakterleri ile yazılarımıza biçim verebiliyoruz.

Ör: *TEAkolik* veya -TEAkolik- yada _TEAkolik_

Friendfeed, twitter veya Facebook’ta olduğu gibi resim, video, yazı ya da bağlantı paylaşabiliyoruz.

Dikkatimi çeken ön önemli özelliği ise “Çemberler” denilen kişilerinizi gruplandırmaya yarayan bölümü.  Bu sayede paylaşımlarınızı istemediğiniz kişilerin görmesini engellersiniz. Aile, dostlar, arkadaşlar ve iş arkadaşaları gibi birçok farklı çember oluşturabilir ve kişilerinizi bu çemberlere sürükleyerek belirli gruplar oluşturabilmektesiniz.

Paylaşım alanında paylaşacağınız şeyi gruplarınızı seçerek ilgili yerlere göndermektesiniz. Aslında Facebook’un yapmak istediği ve yapamadığı bir özellik diyebilirim. Tanıdığım birçok kişi Facebook’taki paylaşımları sebebi ile sevgilisi, akrabaları hatta iş yeri ile ilgili sıkıntılar çekmiş durumda. Birçoğumuz sırf bu yüzden paylaşımlarımızda dikkatli davranmaya çalışıyoruz 🙂

Paylaşım yaparken Public olarak ya da sınırlı bir gurubun dışında tek bir kişiye dahi gönderim yapabilmektesiniz.  Eğer paylaşım yaptığınız kişi ya da kişiler Google Plus kullanmıyorlarsa onlara e-mail atarak sohbeti paylaşabilemekte.

Bir diğer özelliği ise Gtalk içerisinde olduğu gibi sesli ve görüntülü görüşme yapılabilmesi.

Görüntülü görüşmede toplu takılabiliyoruz 🙂 Yani iki kişi karşılıklı görüşebildiği gibi ikiden fazla veya bir çember olarak da 9-10 kişi görüntülü görüşme yapabilmektesiniz. Kısacası grup yapabiliyoruz 🙂

Ayrıca profilinizin sol altında yer alan seçeneklerden (Çevrelerinizdeki Fotoğraflar, Telefonunuzdaki Fotoğraflar, Fotoğraflarınız, Albümleriniz) kolayca istediğiniz fotoğraf alanına erişim sağlayabiliyorsunuz. Fotoğraf paylaşımlarını incelerken başka birşey dikkatimi çekti.

Eğer bir Android bir cep telefonunuz var ise ya da bir tabletiniz bu cihaz içerisindeki resimleri yine bu platform üzerinden paylaşabilmektesiniz.  Henüz denemedim ama ilk iş olarak bu özelliği aktif edeceğim.

Yine üst bar’da yer alan ” Çevreler ” seçeneği ile çevrelerinizdeki kişileri kontrol edebiliyor, sizi ekleyen kişileri görebiliyor ve davet gönderebiliyorsunuz. Facebook’ta arkadaşlık sadece tek tipti yanılmıyorsam birde aile olayı vardı. Google Plus’ta isterseniz yeni çevre grubu oluşturabiliyor isterseniz var olan çevre gruplarına (Arkadaşlar, Aile, Tanıdıklar, İzlemede) çevrelerinizdeki kişileri ekleyebiliyorsunuz.

Peki paylaşımlardan rahatsız olursak?

Paylaşımlardan rahatsız olursanız paylaşımın sağ üst tarafındaki küçük ok işaretine bastığınız zaman “Kötüye kullanım bildir”, “Bu yayını yok say”, “Bu kullanıcıyı engelle” gibi seçenekler karşımıza geliyor. Dilediğimiz seçeneği seçip bildirimde bulunabiliyoruz. Kısacası karşı tarafta muhattabımız var. 🙂

Gizlilik ilkeleri unutulmamış.

Profilinizi korumaya almak yada benzer birçok özelliğe sahip olabilmektesiniz. İlla ki public olmaya gerek yok. Friendfeed ve Facebook gibi platformlarda bulunan birçok özelliği barındırabilmekte.

Paylaşalım…

Twitter’daki RT yapma ve Facebook’taki feedi paylaşmak gibi bir özellik diyebilirim. Bildirimlerde gelen paylaş butonu ile istediğiniz gibi gruplarınızda (çemberlerinizde) bulunan kişilerle ya da tek bir kişi ile paylaşabilmektesiniz.

Bol bol geri bildirim gönderin.

Evet bu sayede ki sayfanın sağ alt tarafındaki “Bildirim” bölümünü görmüşsünüzdür. Platformun geliştirilmesi ve hataların düzeltilmesi için eklenmiş olan bu bölümden bildirim yapabilmekteyiz.

Bildirimler SMS yada E-posta olarak gelebiliyor.

Yok artık diyeceksiniz ama Google+ ayarlarına bir göz atarsanız bildirimler bölümünde cep telefonu olduğunu görebilirsiniz.  Henüz Türkiye’yi desteklemiyor fakat bu bildirimleri açıp kapattığınız ayarlar bölümüne Cep telefonu eklersek bize bildirimleri SMS olarak atabildiğini görmekteyiz. Tabi ki ülkemizdeki Operatörlerle sıkı bir iş birliği yapması gerekecek…

Facebook…

Facebook’a benzer birçok özelliği var. Bunlardan bir tanesi de sizi takip edenlerin profil sayfanızda gösterilmesi. Google+ üzerinde ise sizi takip edenler ile sizin takip ettikleriniz aynen Facebook üzerinde olduğu gibi profil sayfasında küçük resimler halinde gösterilebilmekte.

Sonuç olarak…

Sonuç olarak başarılı bulduğumu itiraf etmeliyim. Yalnız mobil uygulamalar için gerekli olan yazılımı Google Marketten indirmeye kalktığımda bana “Türkiye için yasak” olduğunu gösterdi. Bu yüzden Google+ Mobil aplikasyonunu Erol Dizdar arkadaşımdan aldım. Tabi manuel yüklemek zorunda kaldım.

Ayrıca sistem üzerinden gelen bildirimler ağır bir şekilde JS yüklü. Hele ki bu bildirimleri Outlook üzerinden açmaya kalkarsanız maalesef ki Outlook kilitlenebiliyor. Açıkcası sebep olarak mail de gelen bildirimlerin çok fazla ve ağır JS kodları içerdiğinden şüpheleniyorum.  Çünkü birkaç arkadaşım da da aynı problem oldu ve bizzat birkaç bilgisayarda deneme yaptım. Maalesef ki Outlook’u kilitleyip bıraktı.

Neyse ki Friendfeed gibi değil. En azından arkasında kos koca Google var ve sürekli geliştirilen bir platform olacak. Tabi ki biz kullanıcılar tarafından sevilirse.  Şuan birkaç günlük izlemem ve kurcalamalarım sonucunda beğendiğimi hatta Facebook’a rakip olabilecek kadar iyi olduğunu belirtmek isterim…

En büyük eksiklik olarak gözüme çarpan ise blogumun RSS’lerini otomatik olarak çekmemesi oldu. RSS’lerimi otomatik çekip Friendfeed ve Facebook gibi paylaşım da yaparsa bu iş tamam demektir. Bakalım bir de twitter, facebook gibi platformlara yayınlarımızı paylaşıyorsa tadından yenmez…

Sanırım bunu Google’ın bir şekilde çözmesi gerekiyor.  Tabiki geri bildirim olarak Google’a gönderdim. Ayrıca yazımda bahsetmediğim birçok özelliği daha var bu özellikler hakkında bilgi almak isterseniz Google Plus yardım sayfasına bir göz atmanızı tavsiye ederim. Bütün özellikleri tek tek açıklayarak nasıl kullanılacağını anlatmışlar.  Bu arada davet isteyen varsa buradan yorum yapabilir. İsteyen herkese gönderebilirim 🙂

Google Plus Profilim; https://plus.google.com/103042984639591878630/posts?tab=XX

 

“Google+ Plus Deneyimlerim” üzerine 20 yorum

  1. Ne yalan soylim ilk baktigimda wave’den daha kotu demistim. Ancak Google blogunda yayinlanan tanitimla beraber resmen merak ettim. umarim tutar henuz kullanmadim ama sempatimi kazandi.

    Dostum outlook konusunda ise ” huzur thunderbird’de ” 🙂

    Yanıtla
  2. Hayret bir şeyi de beğenmiş Hamza Bey. Yıllardır Teakolik okurum yeni çıkan her şeye olumsuz bakardı dışardan bilmeyen de vaay demek adamın bildiği var izlenimi yaratırdı. Nereden nereye…

    Hey Google sen nelere kadirsin 🙂

    Yanıtla
  3. hocam ben birşey anlamadım :s sıralama falan var neye göre kayıt yapacaz ben kaçıncı sıradayım görmedim bilgi verirseniz sevinirim.

    Yanıtla
  4. aslında facebook dan pek farklı olmasa da yeni şeyler ilgi çekiyor hele de konu google olunca (: bu arada ben de 1 davetiye alabilir miyim.

    Yanıtla
  5. Hamza bey güzel inceleme olmuş, katılmak için sabırsızlanıyorum:) mümkünse ben de davetiye rica edebilir miyim

    mryzgl [at] gmail

    Yanıtla
  6. Öncelikle bu güzel siteniz için size minnettarım. Hersey değişen facebook chat sistemini aramamla başladı 🙂 Görüyorum ki google+ ı sevmişsiniz ve bize de sevdirdiniz 🙂 Merak uyandırdınız açıkcası. Mümkünse davetiye alabiliyor muyuz buradan _? Şimdiden teşekkür ederim iyi günler

    Yanıtla

Yorum yapın