Yerli Otomobile Çalıntı Damgası!

Bugün Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, yerli otomobilin 3 adet prototip sürümü ile tanıtımı ve test sürüşünü gerçekleştirdi.
Ardından da yerli otomobilin ilk görüntülerini görmeye başladık. Uzun bir süredir beklediğimiz ve heyecan duyduğumuz bir konu yerli otomobil…
Sayın Fikri Işık’ın açıklamalarından sonra yerli otomobilin görüntüsü ve görselleri ise sosyal ağlarda tartışma konusu oldu.
Kimileri küfür etti, kimileri sevdi, kimileri dalga geçti, kimileri tartıştı, kimileri eleştirdi…
Açık açık ifade edeyim. Ben de dalgamı geçtim. Sosyal ağlarda kişisel kullanımıma bakarsanız genelde güldüğümü, eğlendiğimi net olarak görebilirsiniz. Üzüntülerimi ise pek fazla dile getirmem…
Neyse dalgamızı geçtik, biraz da işin gerçeğine odaklanalım?
İşi geyiğe vurup, dalgamı geçtim. Ancak dalga da geçsek, eleştirsek de olayı ibneliğe vurup, “çalıntı” veya “hırsız” gibi damgalamak biraz ağır olmadı mı?
Şöyle izah edeyim…
Mesele şu ki; evet kendi otomobilimizi sonunda yaptık. Yaptığımız şey ise motor bölümü ve diğer önemli noktalar. (Henüz net olarak hangi parçalar olduğunu bilemiyorum.) Ancak öncesinde bunu test etmemiz gerekiyor. Bu testi de bugün basına gösterdiler.
Yerli otomobilimizi 3 farklı motor teknolojisi ile geliştiriliyor. Elektrikli araç, menzili uzatılmış elektrikli araç, konvansiyonel araç. Hedef ise 2020′den önce yerli otomobilimizi yollara çıkararak insanımızın kullanımına sunmak.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, yerli otomobilin prototipinin kamuflajlı görüntüsünü kamuoyuyla paylaştı. Üretilmiş 3 prototip bulunduğunu belirten Işık, “İnşallah 2016’da her türlü mevsim, iklim ve arazi şartında deneyeceğimiz 30-40 araç üretmeyi hedefliyoruz. 2020’den önce de 2019 sonuna kadar Türkiye’de bunun seri üretimini başlatmayı hedefliyoruz” dedi.
Açıklamasında “Bu araçlar kamuflajlı arkadaşlar, otomotiv sektöründe araçların prototip ve deneme süreçlerinde kamuflajlı olması bir gereklilik olarak algılanıyor. Bu gördüğünüz farlar normal far değil, farklı olacak. Bu gördüğünüz çizgiler daha farklı çıkacak, örtmek durumundayız. Şu anda prototiplerimiz üretildi. Üç prototipimiz TÜBİTAK’ın kendi geliştirdiği teknolojilerin yüklenmesi ve bazı testlerin, ARGE çalışmalarının yapılması için şu anda TÜBİTAK’ta Gebze Merkezimizde üzerinde çalışma yapılan araçlar…” sözlerine yer verdi.
Kısacası açıklamaya veya video görüntülerine dikkatle bakarsak, Sayın Bakanın; bu aracın prototip olduğunu ve çizgilerinin üstünün bilerek kapatıldığını belirtiyor.
Neden mi?
Çünkü araç ilk defa deneme testleri yapılan bir prototip, seri üretime geçmeden önce üzerinde testler yapılır ve birçok parçası değiştirilebilir. Kasası, farları, çizgileri, iç dizaynı hatta motor kısmındaki birçok noktada değişikliler yapılabilir.
Bu güncellemeler de Türk Mühendisleri tarafından gerçekleştirilen testlere, projeye ve amaca göre yeniden dizayn edilebilir.
Prototip Cadillac’ın BLS Modeli Kasaya Sahip!
Yerli otomobilde test süreci ve otomobil üretimi öncesinde yapılan prototip aşaması karşımıza geldi. Bu prototip görsellerinde ise Cadillac’ın BLS modeli kullanıldığını fark ettik.
Bizim gözümüzden kaçar mı hiç?
Elbette biz sosyal medya kullanıcılarından kaçmadı bu! Her ne kadar Sayın Bakan “Bu gördüğünüz farlar normal far değil, farklı olacak. Bu gördüğünüz çizgiler daha farklı çıkacak, örtmek durumundayız. Şu anda prototiplerimiz üretildi” dese de, biz dalgamızı çoktan geçmeye başlamıştık.
Burada dikkatinizi çekmemiz gereken nokta, üretilen prototipin motor ve diğer önemli kısımlarının yerli üretim olmasıyken, biz kasaya ve görüntüye odaklandık.
Evet prototipin kasası “General Motors Epsilon platformunu” kullanıyor. Burada mantık şudur; aracın mekaniğini ve diğer önemli parçalarını üretmek için bir kasaya ihtiyaç var. Bu kasaya da “donör kasa” denilir. (Bknz: https://twitter.com/OlcaytoCengiz/status/653915416176295936) Testlere bu şekilde çıkartılmış bir araçtır.
Bu kasayı kullanarak testlere başlanmış. Bakanın da üstüne basa basa farlar bu şekilde olmayacak, kasanın çizgileri farklı demesindeki asıl sebepte bu noktada yatıyor.
Gördüğümüz kasa, Cadillac BLS (2007 modeli) ve burada nihai bir tasarım olmadığının altını çizmek gerekiyor.
Sanırım piyanoyu baştan keşfetmeye gerek yoktu?
Adamlar kasa olarak, Cadillac 2007 BLS modelini yani General Motors Epsilon I platformunu kullanmışlar.
Epsilon , kompakt, orta ölçekli ve tam boyutlu araba desteklemek için tasarlanmış bir General Motors araç mimarisinin adıdır. Platform 2002 yılında Opel Vectra ve 2003 yılında Saab 9-3 için yapılmış. Daha sonra General Motors araçları ile geniş bir yelpazede için kullanılmıştır.
Epsilon platformu için mühendislik ağırlıklı Almanya’daki GM’in Opel iştiraki ile gerçekleştirilmiş bir kasa. Sonrasında GM-Fiat ortaklığına Epsilon mimarisinin gelişimi devam etmiş. (Bknz: http://gmauthority.com/blog/gm/gm-platforms/epsilon/ )
Sanki Yabancı Markalarda Yok?
Opel Combo ve Fiat Doblo modellerinin aynı kasaları kullandığını bilmiyor muyuz? Üstelik prototip bile değil! Son üretim… Peki ticari araç segmentinde Mercedes Sprinter ve Volkswagen Crafter modellerini gördünüz mü? Onlar da aynı kasayı kullanıyorlar.
Kısacası geçtim prototipi adamlar zaten yıllardır bize sattıkları araçlarda aynı kasaları birbirleri ile anlaşıp kullanıyorlar. Çatır çatır da satın alıyor, kullanıyoruz? İzin alıp, patent ücretini ödedikten sonra neden kullanılmasın?
Türkiye Cumhuriyeti Mühendisleri ve Türkiye Cumhuriyeti emekçileri üretsin, eşek yüküyle vergi ödemeyelim. Varsın olsun Cadillac kasa?
Aslında mesele motorunun, yürüyen aksamının, dişlilerinin, hızının, performansının, yakıt tüketiminin, sürüş emniyetinin, kaza testlerinin gerçekleştirilmesi ve bu teknolojilerde Türk Mühendislerinin ürettiği teknolojilerin ve emeğinin kullanılması…
Ancak bu konuda pek bir bilgim yok. Bazı medya kuruluşları olayı ibnlğe vurup, (amaç muhalefet olmak ya…) “Yerli Otomobil Çalıntı Çıktı”.. gibi başlıklar atıp (bknz: http://www.diken.com.tr/yerli-otomobil-calinti-cikti-ikinci-eli-bile-var/) insanların heyecanını nefrete dönüştürmeyi başardılar. Biz de boş durmadık, ağzımıza geleni sosyal ağlardan söyledik…
Gazetecilik günümüzde araştırmacılıktan öteye geçti. Bizlere doğru bilgiyi verip ilerlemesi gerekirken…
Garp kafasıyla gazetecilik yapıp, şark kafasıyla haber yazmaya başladılar!
Bu sözü bir yerden hatırlıyorsunuz değil mi?
Büyüklerimiz hatırlar. Devrim otomobili projesine Cemal Paşa’nın “Garp kafasıyla araba yaptık, şark kafasıyla benzin koymayı unuttuk” sözü damgasını vurmuştu.
Şimdi yeni bir devrim yapılmak isteniyor. Şark kafasıyla habercilik yapmaya devam edersek olacağı ve varacağı nokta bundan ileriye gitmez! Şark kafasıyla bilmeden yorum yaparsak daha ileriye gitmez…
Buradaki diğer bir enteresan durum ise, henüz motoru ve diğer ana bölümleri test edilen, Yerli Otomobilin sanki bitmiş gibi basına lanse edilmesi ve bunun da tam seçim öncesine denk gelmesi?
Şansa bak? On gün sonra seçimler var…
Yahu Hükumeti de anlamıyorum. Seçim yatırımı mı yapıyorsunuz? Yoksa yüz yıldır hayalimiz olan, Türk milletinin beklediği bir düşü mü gerçekleştiriyorsunuz?
Hani seçim yatırımı yapıyorsanız bunu doğru düzgün lanse edin. En azından çıkıp söyleyin bu kasa prototiptir. Kasanın bir kenarına da yazın prototipte General Motors Epsilon I platformu kullanıldı. Gizlemeye gerek mi var? Sanki Avrupalılar gizliyor? Yoksa RUTUK sizden aracın üzerine “General Motors kasası kullanıldı” yazacağınız için reklam mı talep edecek?
Anlamadım gitti?
Neyse, velhasıl kelam, Sayın Bakanımızın açıklamasına göre 2020’den önce seri üretim gerçekleşmiş ve yollarda Türk Malı, Milli bir araç görmüş olacağız.
- Umarım bu hayali, sadece seçim yatırımı olarak kullanmazlar.
- Umarım bu hayali, seçimi kazanamayınca rafa kaldırmazlar.
- Umarım bu hayali, yeni kurulacak hükumet de devam ettirir.
- Umarım bu hayali, birileri elinde sonunda gerçekleştirir.
Diğer bir yandan da…
- Umarım muhalif medya, yandaş medya gibi olayı kendi lehlerine çevirip, insanlara nefret kusturmazlar
- Umarım diken ve benzerleri o dikenini önce kendine batırır.
- Umarım çuvaldızı da önce kendimize batırır, sonra eleştiririz…
Eleştirmek doğal, dalga geçmek de insanı bir yaklaşım. Ancak dozunda….
Çalışmada emeği geçen tüm Türk Mühendislerine saygılarımı sunarım. Sadece Hükumetin değil, aslında onların da emeği olduğunu, dikenlerimizi batırarak onları da üzdüğümüzün farkında olalım…
BU YAZIYA YAPILAN YORUMLAR