Nokia Lumia 920 İnceleme -1 Tasarım

Uzun süredir beklediğim müthiş cihaz geldi ve bir haftadır incelemekteyim. Birkaç gündür de Windows Phone 8 ile ilgili yazılar yazmaktayım. Birkaç hafta boyunca bu cihaz hakkında sizlere bilgi vermeyi düşünüyorum.

Nokia’nın Symbian ile kan kaybetmesine bir Nokia hastası olarak üzülüyordum. Nokia’nın bir süre önce Microsoft’la anlaşıp, yeni cihazlarında Windows Phone işletim sistemini getireceği duyrulduğunda bu dünya devi iki firmanın ürünü olarak beklentilerimi fazlası ile karşılayacağını düşünüyordum.

Hemen en baştan söylemek isterim. Son bir haftadır cihaza aşık oldum ve bana Android’li cihazları bıraktırabilecek, hatta belki de iPhone’a rakip olabilecek bir ürün olarak karşımıza geliyor.

Kutu içeriğine baktığımızda

Aynen Nokia N9‘da olduğu gibi küçük bir mavi kutu ile birlikte geliyor. Aslında tasarımında da Nokia n9’u hatırlatan çizgiler var.  Kutuyu açtığımda önce telefon, ardından da hemen alt kısmında Sim Kart yuvasını açmak için konulmuş metal iğneyi fark edeceksiniz. Kutunun iç bölmelerinde ise kullanma klavuzu, şarj cihazı, data kablosu ve kulaklığı yer alıyor.

      

Reklamlarında mutlaka görmüşsünüzdür, Nokia Lumia 920 kablosuz şarj olabiliyor. Fakat kutu içeriğinden kablosuz şarj cihazı çıkmadığını görüyoruz. Büyük bir ihtimal bu cihaz piyasaya isteğe bağlı olarak satışa sunulacaktır.

Tasarımı dikkat çekiyor…

Nokia Lumia 920 piyasaya sarı, gri, kırmızı siyah ve beyaz renklerle sunuluyor. Bendeki Lumia 920 siyah renkli, fakat sarı rengine hasta olduğumu söyleyebilirim. Sarı bir telefona ne kadar yakışabilir ki? Sorusunu sormadan önce görmenizi tavsiye ederim.

Tasarım yukarıda da belirttiğim gibi Nokia N9‘un çizgileri ile belirgin bir şekilde benzerlikler taşıyor. Yalnız Nokia N9’a göre çok daha ağır ve boyutları çok daha büyük olarak üretilmiş.  Elinize aldığınız zaman sağlamlık hissi veren, ağırlığını hissettiren bir yapıya sahip.

      

Tam olarak 185 gram ağırlığa sahip olan Nokia Lumia 920’nin Samsung Galaxy S3 ile kıyaslandığında 55 gram daha ağır olduğunu söylersem hemen hemen ağırlığını anlayabilirsiniz.  Yapısı tek elle kullanıma müsait fakat küçük parmaklara sahipseniz ekranın üst kısmına ulaşabilmeniz biraz zor olabilir. Ayrıca gömlek cebinde taşınabilecek bir cihaz olmadığının da altını çizmek gerekiyor.

Ele rahatlıkla oturabilen ve sağlamlık hissini elinize aldığınızda size hissettiren Nokia Lumia 920, malzeme ve tasarım konusunda benden tam puan alan bir cihaz oldu.

Ekranımızın üst kısmında görüntülü görüşme kamerası, Nokia logosu ve hoparlör yer alıyor. Ekranın  alt kısmında ise tamamen dokunmatik olan geri, başlangıç ve arama tuşları konumlandırılmış. Ekran yüzeyi adete elinizin altında size dokunma hissini tattırıyor. Ekran kenarları ise Nokia N9’da olduğu gibi yuvarlatılmış bir tasarıma sahip.

      

Nokia Lumia 920’nin üst kısmına baktığımızda ortada 3.5mm’lik kulaklık çıkışı ve sim yuvarı görülüyor. Sim yuvasını açmak ve sim kartınızı takmak için yuvanın kenarındaki ufak deliğe, kutu içerisinden çıkan metal iğne aparatı ile bastırıyoruz. Yuva yukarı doğru  yükselerek sim kartınız için konulan bölüm ortaya çıkıyor.

Nokia Lumia 920’nin sağ yan kısmı ve sol yan kısmı yuvarlatılmış bir tasarıma sahip. Elinize aldığınızda rahatlıkla kavrayabiliyorsunuz. Sol yan tarafta herhangi bir tuş yok. Sağ yan kısımda ise ses açma / kapama, cihazı açma / kapama ve fotoğraf çekme tuşlarını görmekteyiz.

      

Not olarak eklemekte fayda görüyorum. Açma / kapama tuşu elinizde taşırken yanlışlıkla basabileceğiniz bir şekilde tam ortada konulmuş. Aslında biraz çukur bir tuş olsa ya da cihazın üst kısmında olsaydı çok daha iyi olabilirdi. Çünkü elimde cihazı taşırken biraz sıktığımda yanlışlıkla açma / kapama tuşuna bastığımı fark ettim.

Cihazımızın alt kısmında ise dış ses hoparlör deliklerini sağ ve sol tarafta incecik olarak görmekteyiz. Bunun yanı sıra, orta kısımda  mikro USB çıkışı göze çarpıyor. Bu çıkış üzerinden bilgisayara ya da şarj cihazına Nokia Lumia 920’yi bağlayabiliyoruz.

Nokia Lumia 920 arka kısmını çevirdiğimizde ise arka kapağının açılmadığını gövdenin bir bütün halinde olduğunu görüyoruz. Artık yeni nesil cihazlarda Apple’ın “kapağımı açma, pilime dokunma kardeşim” mottosunu görmeye devam edeceğimizin bir işareti. Arka kısmın tam ortasında metal bir şeritle Nokia logosunun yerleştirildiği kamerayı görüyoruz. Kameramızın hemen yanında da çift ledli flaşımız konumlandırılmış.

      

Nokia Lumia 920 hiçbir şekilde parmak izi bıraktırmıyor. Aynı zamanda leke de tutmadığını söyleyebilirim. Metal arka kasası gövdeyi tamamen sarıyor ve cihaza sağlamlık hissi katıyor. Parmak izi konusunda da metalik kasanın başarılı olduğu ortada. Sadece arka kamera kısmını çevreleyen metal üzerinde parmak izi kaldığını söyleyebilirim.

Tasarımı, çizgileri ve kasası çok hoşunuza gidecektir. Birçok yönden Nokia N9’a benziyor ve yan yana koyduğunuzda ya da arka kısımlarını çevirdiğinizde kamera kısımlarında bu benzerlikleri görebiliyoruz. Fakat benzer oldukları kadar da boyutları, gövdesi ve kenarlarında birbirlerinden kesin hatlarla ayrılan farkları da mevcut.

Ekran adeta dokunmak için üretilmiş!

Nokia Lumia 920 üzerinde 4,5 inçlik Corning Gorilla Glass 2 teknolojisine sahip bir ekran bulunuyor. Hem ekran çizilmelere ve darbelere karşı dayanıklı, hem de dokunduğunuz zaman parmağınızın yüzeyde hafifçe kaymasını sağlayan bir yüzey. Bu yüzey sayesinde Nokia Lumia 920’nin dokunma keyfi çok daha avantajlı bir hale geliyor.  Camının Gorilla Glass özelliği ile dayanıklı olması bizler için büyük bir avantaj, özellikle de düşmeler ve sert darbelerde neler olabildiğine hepimiz şahit olmuşuzdur.

Dokunmatik heyecanını daha önce hiç deneyimlemediğiniz bir farklılıkla yaşayacağınıza eminim. Çift Lede sahip 8Mp’lik kamerası, çevresindeki metal plaka, Carl Zeiss merceği gibi donanımları hakkında da ileride bol bol yazmaya çalışacağım. Cihaz pil kısmı sökülemediği gibi aynı zamanda da bir microSD hafıza kartı yuvası bulunmuyor.  Kimilerine göre bir dezavantaj olarak görülebilir. Cihaz içerisinde tüm programlarınızı kurduktan sonra ortalama olarak 25GB kadar boş bir alana sahipsiniz. 32GB’lık fiziksel hafızasını kendim için yeterli görmekteyim.

Çok kısa bir sürede alışıp, dokunma keyfine varacağınız bir cihaz olacağına eminim. Hele ki Phone kullanıcıları tarafından ekran dokunmatiği gerçekten de başarılı olarak takdir edilecektir.

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere…

Yorum yapın